Kafirun Suresi


KAFİRUN SURESİ



Bismillahirrahmanirrahim.

Kul yâ eyyühel kâfirûne lâ â'büdü mâ tâ'büdûne ve lâ entüm âbidûne mâ â'büd ve lâ ene âbidün mâ abedtüm ve lâ entüm âbidûne mâ â'büd leküm diniküm veliye diyn. 

Kâfirun Sûresinin Anlamı (Manası)
« De ki: Ey kafirler, ben sizin tapmakta olduğunuz putlara tapmam. Siz de benim mâ'buduma tapanlardan değilsiniz. Ve ben sizin taptıklarınıza asla tapıcı olmadım. Siz de benim mâ'buduma tapıcılardan değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim bana. »

Mealen YAZDIK. Şimdi sureyi yakından tanımaya başlayalım. Bu süreyi birkaç kelimeyle  bize anlatın deseler di . Cevabımız ne olurdu acaba. Bu süre ‘’ PAZARLIK YOK ‘’ suresidir. Bu süre dik durşun  adıdır. ‘’İmanda pazarlık olmaz ‘’ sözünün anlam bulduğu süredir bu sure.

Açık tebliğin başladığı andan sonra inen bir suredir. Ana temasını 3 başlıkta toplayabiliriz
1)      İmana davet
2)      İman etmiş olana ibadetinde devam et
3)      Münafığa ise imanda islahlı ve samimi olma çağrısı

O dönemde , 3000-5000 kişilik Mekke halkını yönlendiren ve kontrol edebilen birkaç isim vardı . Bunlar şu kişilerdir
Ebu Cehil , Ebu Leheb , Velid B. Muğire ,  Umeyye B. Halef , Ass b. Vail
Bu kişiler Peygamber efendimizin amcasına gelmişler , Türlü türlü tekliflerde bulunmuşlardı. Hatta  o kadar onların açısından aşağı bir duruma düştüler ki , 1 gün Müslümanlar onların inandıklarına inanacak , onlar ise 1 yıl Müslümanlığa inanacaklardı. Uzun bir süre efendimizden cevap gelmemişti. Ve ardından bu süre vahyolundu.
‘’KUL’’ ‘’ Deki ! Diye başlayan bu süre , Kul’’ lafzı ile başladığı için , bu cümle , emrin yüksek bir makamdan , yüce bir güç tarafından geldiğini ifade etmekteydi. Peygamberimizin bu teklifler karşısında ve bundan sonraki tekliflerde de asla kendi görüşünü dile getirmemiştir. Bu süreyi okuyan kişi ayrıca Peygamber efendimizin de misyonunu üstlenmiş olmaktadır.
Başka bir açıdan bakıldığında bu süre , Kafirler ile olan kırmızı çizgimizin ne olduğunu  ifade etmektedir. Mümtehine süresi ayet 8-9 ile bunlar nedir bir bakalım. 3 zümreden olanlarla dostluk yapılmaz. Bunlar kimdir dilerseniz ayet ile cevap verelim
Mümtehine 8 : Allah, din husûsunda sizinle savaşmayan ve sizi, ülkenizden çıkarmayanlara iyilik etmenizi, onlara karşı insafla, adâletle muâmelede bulunmanızı nehyetmez; şüphe yok ki Allah, adâletle muâmele edenleri sever.


Mümtehine 9 : Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.
BU vesile ile  9ncu ayette geçen ‘’ dost edinme ‘’ kavramı için alimler , Maide suresi 51 ile cevap bulmuşlardır.
Maide 51 : Ey iman edenler, Yahudi ve Hristiyanları dostlar (veliler) edinmeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez.Yani dost edinmek ten  kasıt ‘’ velayeti vermek , bizim hakkımızda her türlü işi yapmasına onay ve izin vermek demektir ‘’ anlamını taşır.

Demiştik ya 3 zümre ile dostluk yapılmaz diye , işte bunlar
1-Bizimle din uğrunda savaşanlarla
2-Bizleri yurtlarımızdan çıkarmaya çalışanlar la
3-ve  yurtlarımızdan bizi çıkarmak isteyenlere yardım edenlerle
Peygamber efendimizin bir hadisini hatırlayalım o zaman tam olarak ne anlatılmak istendiğini anlayacağız. Peygamber efendimiz s.a.v. buyurdu ki ;
"Kim bir zmmiye ( Müslümanlar arasında yaşayan  kafir  , Hristiyan veya Yahudi demektir  zımmi) eziyet etse, şüphesiz ben onun hasmıyım, düşmanıyım."
Yani toplumumuz içerisinde yaşayan farklı inanışlara sahip olan veya inancı olmayan insanlarla dostluk ilişkilerimizi ve sınırlarını ayet çizmiştir. Bu kişilere her zaman adaletli davranmamız için bir engel yoktur.
Ayrıca uğradığımız haksızlıklar karşısında nasıl bir tavır göstermemiz gerektiğini de son ayette bize ima etmektedir. Daha da açacak olursak bir ayetle örnek verelim. Taha süresi 44ncü ayette mealen
‘’ Ona yumuşak söz söyleyin. Belki o, aklını başına alır veya korkar.’’   Burada o diye bahsedilen kişi FİRAVUN ‘dur. Düşünün Kendisinin ilah olduğunu  iddia eden ve halkına zulm eden bir  insana bile yumuşak sözle davranmamızı emreden Rabbimiz , Kafirun suresinin son ayetinde de sakin olmamız gerektiğini , her zaman yumuşak sözlü olmamız gerektiğine vurgu yapmaktadır.

Ben bu kadar not alabildim. Allah kabul etsin. Dualarınızı eksik etmeyin. Selamun Aleyküm.

Rabbimiz , İŞİTTİK , İTAAT ETTİK. BİZİ YALNIZ BIRAKMA.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder